29 Temmuz 2010 Perşembe

Sızıntı

Sızıntı okuyorum:)


Paylaş

İstanbul ağlamış..


İstanbul bana ağlamış..Neden ağlasın?17 yıl için mi.17 yılda bir tomurcuk oldum ancak...Gül bile olamadım.Gittim diye mi ağlasın..Hayır.Ben giderken ağlamadıysam o da sussun!Kırdım camlarımı.Penceredn hava girebilsin diye.Rahatlamak için belki de.Susarsam konuşamaz mıyım bir daha.?
Ey İstanbul.Özledim seni.Gelmek istesem de adımlarım atılmıyor.Burada kaldım.İstanbul!Ağla...Görmesem de seni ağla.Boğazına takılan hıçkırık benim.Daha dikenlerim tazecik.Korkma canını yakamam.Gül bile olamadım.

Fatmanur Ahmetbeyoğlu

Paylaş

Ne düşünüyorum biliyor musun?

Yaz yaz.Okumayan olmasa bile yaz.!Okumasın diye yazmak lazım.Bana özel bir alanmış gibi.Duymanı isterdim.İstediğim çok şey var.Bazen sadece kendime söylediğim.Bazen birilerine.Bazen kendime bile söyleyemediğim..
Susuyorum.Neden?Ben susabilir miydim?Hayır..Ama öyle bir oldum ki.Neyse.Yazmak bile istemiyorum.Sıkıldım senden.Yok.Kırılırız elbet.Biz de üzülürüz.Ama hayat üzülmekle geçirilmeyecek kadar önemli.Sabır, inayet, şükür.Üzülmek daha mı iyi.Ne diyeceğimi bilemezken nasıl aldım elime bilgisayarı..Bitmeyecek bu cümleler neyse.Güle güle..

Paylaş

26 Temmuz 2010 Pazartesi

Küçük Göz-26.07.2010

Nehir benlim, zehr-ü'l şifam.
Gözlerinin endamında kayboldum.
Sesinin ahenginde ben yokum.
Ne esirin ne de kölen olayım.
Var tek bir bakışınla dolayım.

Zemberek köprüsü kuruldu önüme.
Adım adım izin var.Yer yok dönüşe.
Küçük göz var,yarenim ben bu bakışa.
Duydum yine gelmedin.Hadi gir yoluma.

Derine inmiş kuyundayım.
Sesine hasret yalnızlardayım.
Yalın ayak, ben çöl kurşunuyum.
Bahtımın akı, sözümün ardıyım.

Fatmanur Ahmetbeyoğlu

Paylaş

25 Temmuz 2010 Pazar

Bir Türbe ki Ruhum, Gelen ağlar, Giden ağlar

Sırtında şalın
Yanağında alın
Veya
Kovanında balın
Olmasa bile
Sevgiyle çal kapımı
Sana
Gönül sarayımın bütün kapılarını açarım
Ama
Sevgiyle sulamadığın bir gülle
Sevgiyle arşınlamaığın bir yolla
Sevgiyi bilmeyen bir kulla
Geleceksen kapıma
Sakın gelme!
Sana
Gönül kapılarımın bütün kapılarını kaparım..

Paylaş

Bir Türbe ki Ruhum, Gelen ağlar, Giden ağlar


Bizler, bir tutam sevgiydik önce.Sonra 'Ete, kemiğe büründük.'Daha sonra 'İnsan gibi göründük.' Ete kemiğe bürünen misalimizdeki kemalatı görünce endam aynasında, başladık övünmeye ve sevmemiz gerekenlere tahakküm etmeye.Hem de mabudiyetten uzaklık noktasında ve malukiyet nispetinde müsavi olduğumuzu bile bile.Sevginin yolunu değiştirdik.O da kurudu.Ve biz, sevgisiz kalıp öldük sanki.Her şey soğudu, kadavralaştık birden.Arzın orta yerine kondu naşımız.Payandamız ene, gassalimiz kibir, kefenimiz ise, şöhret bezindendi.Semada ve serada okundu salalarımız.Duyanlar koşup geldi, bölük bölük.Kimi aşağıydı ayağımızdan, kimi yüceydi afakımızdan.'Bir türbe ki ruhum;gelen ağlar, giden ağlar'misali gelen ağladı, giden ağladı halimize.En çok da melekler yas tuttu ölen bedenimize;İblis taht-ı derekesinde zafer şarkıları söylerken.

Paylaş

Bir Türbe ki Ruhum, Gelen ağlar, Giden ağlar


*Sevgi, insani duyguların en masumu ve en ziyade hürmete layık olanıdır.Sevgiye bir tutam şefkat, bir tutam da nezaket karıştırdığınızda o, melekleri kıskandıran bir kıvama ulaşır.Sevgi tek başına bir ölçüdür.Hak ona bakar, hak onu arar.Sevgi YUSUF'un(Aleyhisselam) kuyusunda sabır, NEMRUT'un ateşinde gül olur; hicret y...olunda emniyet olup dillerde, 'la tahzen innallahe meana'ya dönüşür.*


Paylaş

19 Temmuz 2010 Pazartesi

There is no such thing as.

Here you get so much.
You're gone when come new one.
Maybe you're never come.Now you should go.
You were already but I said 'go' too.
Like you're going when someone come your life.
I get it you.That's really not love.
What I really not love what you did.
You now be 'Other'
I stared at the otherness.
I get it that's not be.We're not be.
Not be like 'we'.
Look, was we missing?I don't think.
I'm writing gor I'm sad.
Not missing.
I'm smilling.Not for you.
For me.
I don't cried to you and I'm not smilling to you.
For who happy with others.
For not looked for crime to yourself.
Am I hurt by that.Maybe.
But, I'm not .What Am I hurt to?
To Nothing.

Paylaş

16 Temmuz 2010 Cuma

Güvenmiyorum...-16.07.2010


Her yeni olay biraz daha güçlendiriyor beni ama kalbimdeki boşluğu da büyütüyor biraz.Her hayal kırıklığım sonunda 'Artık kimseye güvenmeyeceğim' desemde.Her yeni tanıdığım insana ya da her girdiğim yeni ortamlarda zaman geçireceğim için tanıştığım insanlara biraz güven payı bırakıyorum...Haklarını yitirdiklerinde geri dönüşü olamıyor.Başa dönüp tekrar güven tazeleyebilmem için masumluk ispatı lazım.
Birileri var...Sonuna dek güvendiğim ve sevgisinden şüphe etmediğim...!Bugüne dek tek bir yanlış görmediğim birileri var.Ama 10 kişiyi geçmez..
Yeni insanlara bu bana mutlaka kötülük yapar düşüncesiyle yaklaşmıyorum kesinlikle.Zaman veriyorum...Ona ortaya çıkmak kalıyor.Sonucunda ya hayatımda damgalı güven olarak kalıyor ya da silinmeye mahkum.Bu huyumdan memnunum dengeli olayı seviyorum.
Kimse beni sevmek zorunda değil.Kimseyi zorlamıyorum.Ben kolay sevemiyorum.Ama sevince...
Bir şarkı sözü hatırlıyorum 'Yalnızlığın şarkısı,söyle oldu olanlar.Yanımda yok hoş vücutla güzel gözler tatlı sözler.Gözlerimdeki perde birden kalktı bu akşam.Gerçeği örür oldum siyah beyazmış tüm renkler..'Tam olarak böyle mi bilemem ama eksik varsa şarkı sahibinden özür diliyorum...

Fatmanur Ahmetbeyoğlu

Paylaş

Bir Tanem..-16.07.2010

Sakin..Sessiz..Elbette mutluyum..
Ne sabah güneşim, ne de dolunayım...
Hafif bir esintim ya da ürperen boynum.
Beni senden alamaz Zeytin Gözlüm.

Yine elimde senin izlerin...Bizim için.
Kucağımda güller, kıpkırmızı senin için.
Sesini duyuyorum,sus ağlama;Ne olur?
Ağlama deymez bir damlan bizim için...
Ağlama;Ne olur?

Bir damla gözyaşın düşse toprağa.
Sürmez açar beyaz gül,sarı papatya.
Solmaz, bitmez ömrü koparsam da.
Bilirsin senden gitmediğimi, anlarsın sussam da.

Sen, bir tanesin ne eşin var ne benzerin.
Bana bir sen lazımsın bir de Rabb'i Alemlerin.
Gitmeme izin verme, yanlış yollar için.
Bırakma bizim, Muhammed'im...Nebi'm,Nebi'm..
Ağlama bizim için...Ne olur?Rahmet'im.

Fatmanur Ahmetbeyoğlu

Paylaş

Goodreads

The Crimson RiversThe Crimson Rivers by Jean-Christophe Grangé

My rating: 4 of 5 stars


I read this book in our village on holiday.To read fast is over.So after that I had a lot of free time...

View all my reviews >>


Paylaş

13 Temmuz 2010 Salı

Yine Mi? 12.07.2010


Yoruldum artık yeter.Elimden tutmadın diye düşüyorlar bak..Yerdekiler hepimizin eseri.Ben güçlü olmadığım için suçluyum.Siz de ben size dayanmak istedim diye...Bilemezsin belki kalbimdeki sıkıntıyı.Senin için de vazgeçmek kolay.Ben de silebiliyorum bir kalemde.Geçmiş listeme bir gözat görürsün demek istediğimi.Yoruldum...Bitmedim ama.Sen ya da senden sonra gelen bir başkası.Yine kırabilir beni.Yine suçlayabilir asılsızca.Ne geriye bakarım ne de elimi tekrar uzatabilirim.Bitirebilene biter, benim de sınırım var.Benim de hayatım var ve yaşadıklarım, ders aldıklarım.Birini daha ekledim ''Hiçbir insan tamamen iyi değildir!''
Yok yok.Hepiniz çok iyisiniz.Bütün suç benim.Ya da mutlaka bir yerde yanlış yapıyorum.Belki umutsuz olmam suç.İnsanlar konusunda umutsuz olmam.Güvensiz olmam suç.Elimden gelen yok artık.Suçsuz yere alttan almamam suç mu?Üzüldüğüm için özür dilerim.Kırıldığım için de tabii.Üzdüysem ve kırdıysam daha çok özür dilerim.Kimse kırılmayı hak etmiyor.Ben kimseden daha iyi değilim ki bananecilik yapayım.
Kimi üzdüysem özür dilerim..

Fatmanur Ahmetbeyoğlu

Paylaş

6 Temmuz 2010 Salı

Oniki Be Bitmedi.. 06.07.2010

Bitti..Evet bitiş çizgisindeyiz..Sen, ben , o;Hepimiz.
Sorun bitmek değil sorun nasıl bittiğimiz..
Elimizdeki başarı mı yoksa yitirilmek mi?
Geriye baktığımızda ne görüyoruz?Yine birleştiğimiz...

Ne kazandık...Kar payımız ne?Hep mi kayıp?
Başından beri olan var mı?Hepsi mi kayıp?
Hep mi gözyaşı düştü şelalelerimizden?
Alnımızda mı kaldı o sözler ayıp mı ayıp..

Sessizce gel ve fısılda yine,sona gelmişken.
Ayrılıyorken birer birer adım adım bitiyorken.
Özleyeceğiz hepimiz unutmak için çok erken.!
Ellerimizde karneler ve uzun bir yol..O, sen ve ben...

Bak yine burdayım.Hepimiz birimiz için..
Neden bırakayım sebep söyle ne için?
Bir ayda yıllanmışız..Dönüşü yok bu işin;
Bizim için.Hepimiz için..Sonu yok bu bitişin..

Paylaş

Rotamiz Filistin Yükümüz İnsani Yardım Özet Raporu




Üç yılı aşkın bir süredir uygulanan ambargoya karşı 6 gemi ile 36 farklı ülkeden yaklaşık 700 yolcu Özgürlük Filosu ile Gazzeye doğru yola çıktı. Aralarında milletvekilleri, çok sayıda medya mensubu, sanatçı, aydın, yazar, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, çocuk ve kadınların da yer aldığı filoda 10 bin tonu aşkın insani yardım malzemesi bulunmaktaydı.

Dünyanın dört bir yanından milyonlarca destekçinin canlı yayınlardan takip ettiği filo, dünya halklarının ortak vicdanını, her dinden insanın dua ve iyi dileklerini Gazzeye götürüyordu. Filoda çocuklar için oyun parkı, yaralı ve hastalar için tıbbi malzemelerin yanı sıra açıkta, yıkıntılarda ve çadırlarda yaşayan binlerce insan için ev ve çocuklar için okul demek olan inşaat malzemeleri de bulunuyordu.

İsrail 31 Mayıs sabah saat 04.30 sularında savaş gemileri, denizaltılar, hücumbotlar ve askerî helikopterlerle tam donanımlı ve kamuflajlı yüzlerce askeri ile yardım filosuna uluslararası sularda saldırdı. Bu saldırıda 9 masum, cesur, iyi insan hayatını kaybetti; 50ye yakın yardım gönüllüsü de yaralandı. İsrail tüm yardım gönüllülerini kelepçeleyerek gözaltına aldı ve yolcuların özel eşyaları dahil olmak üzere tüm eşyaları gasp etti.

Elinizdeki bu rapor, insani yardım gayesi ile yola çıkan filonun amacı, içeriği ve maruz kaldığı İsrail saldırısı ile saldırının gerçekleşme şekli ve saldırı sonucunda oluşan kayıplar hakkında genel ve özet bilgi vermektedir.

Filoya yapılan bu saldırı tüm insanlığa ve barışa karşı yapılan bir saldırıdır. İsrail barışla savaşmaktadır. Barışla savaşanlar ise kaybetmeye mahkûmdur. Gazzeye uygulanan ambargo insanlığa karşı işlenmekte olan bir suçtur. Bugün buna şahit olanlar olarak bizler, gelecek nesillere ve insanlığa karşı bu ambargonun şekil değiştirerek devam etmesinin önünde durmalı ve tamamen ortadan kaldırılması ile ilgili sorumluluğumuzu yerine getirmek için her türlü insani çabayı ortaya koymaya devam etmeliyiz.

Raporumuzu aşağıdaki linklerde istifadenize sunarız.

Saygılarımızla,

Raporun Türkçesi için:

http://www.ihh.org.tr/uploads/2010/insaniyardim-filosu-ozet-raporu_tr.pdf



Raporun İngilizce versiyonu için:

http://www.ihh.org.tr/uploads/2010/insaniyardim-filosu-ozet-raporu_en.pdf



Paylaş

4 Temmuz 2010 Pazar

Saat;Anahtar;Tespih... 04.06.2010




Duydun mu sesimi?Zili çaldım...Saat umrumda değil.Benim derdim sana gelebilmek.Reddedilmek derdim değil.Ellerimi görsen yeter.Tutunacak dalım yok başka.Ya sen ya da hiç artık.Sonu yok bunun...
Sonsuzluk anahtarımsın.Bütün kapıları ardına dek açıklmış farzetmek için bile yeterli.Bütün kapıları kapalı görsem bile üzülmeyeceğim bir anahtar...Kalbimin anahtarı.En ücra köşesini görebilmem için.Her hissettiğimin aslında ne anlama geldiğini, benim için gerçekte ne ifade ettiğini öğrenmem için..Aklımın anahtarı... Bütün manalara akabilme yolunda bir kilidi ortadan kaldırmak için...Anlamak için.
Ölüm anahtarı...''Hoşgeldin ölüm, yitik hayatıma..Hoşgeldin yeni hayatım, yeni ruhuma...''Ölümü yenilenme saymak yepyeni bir hayata 'sonsuza dek hoşgeldin' demek için...
Saat umrumda değil.Sen zaten vakte bağlı değilsin...Ben bir adım atmaya yeltenmekteyim, ellerim havada ;Gözlerimi kapatıyorum...On adımın bir çırpıda bitse benim de adımımın acizliği ortadan kalksa...Ve bitsem...Başlangıç için sona ersem.Seninle başlasam...Bir adımla sona ersem...Seccadem de yorulmuş hafiflememi istiyormuş...
Zil çalıyor duyulmasa da sesim ümitsiz değilim...Vakti gelmemiştir.Ben duyulmamış sanmaktayım.O derece yitik, aciz ve algısız...Zamanı gelmemiştir.Bir gün gelir diye boncukları dökmekten başka yolum var mı?Olmasın..Bu bile yeter gelmek için sana...Beklemek için ama...Gelmek için beklemek...Gözüm kapalı geldiğimi görmek için...

Fatmanur Ahmetebeyoğlu

Paylaş

2 Temmuz 2010 Cuma

Dua'm 02.07.2010

Duy sesimi...Duy Ya Rabb'im..
Bir çaresiz klbe sahibim...
Kimsenin bilmediğini sen bilirsin.
Duy sesimi yalnız yollarda yürürken.

Yine sürgün hayattayız.
Yine elimiz gerilerde kaybolmakta.
Bir tek sen gelirsin bizimle.
Bir tek sen yoldaşımız...

Sen duydun sesimi..Sen duyarsın.
Beni onlardan ayırma!
Bir çöplükte bile olsak sadece onlar..
Bir tek sen ve onlar..

Kelimeler tükense bile dilimde tek duamsın.
Kelimelere ihtiyaç yok hep yanımdasın.
Ne elime aldığım bavul götürür;
Ne de sürekli ileriye olan adımlar...

Paylaş

1 Temmuz 2010 Perşembe

Gece Nakışı..

Fırtınalı bir geceydi...
Genç kız elinde elişisi;oturuyor...
Perde açık içerisi görünüyorken
Genç kız bir bir işliyor taneleri.
Fırtınalı bir gecede bekliyorken

Bulut kızları yağmur ile geldi...
Oğlu yıldırım yine önden gidiyor.
Genç kız derin düşüncede..Bekliyor...
Elinde hayatı...Geleceğini işliyor...
Fırtına yalnızlığını çekip alıyor.

Dolunay var yine...Kurt vadiye inmekte
Masalların asil kahramanı,kötülük çanı...
Genç kızın kapısı kapalı her türlü kötülüğe.
Bulut'un oğlu kaçırıyor keyfini kurdun.
Kötülüğe veda ediyor yağmurlar.

Genç kızın elindeki elişi..
Bir manzara resmi..Denizde bir kayık.
Huzur isteyen ellerin iziyle çiziliyor.
Yağmurlar yere yavaşça damlıyorken...
Dua ediyorlar umutlar için birer birer.

Kapalı pencere ardındaki Dolunay...
Kapkara gökyüzünde parlayan bir inci tanesi...
Önünde serilmiş yağmur perdesi arlanırken
Genç kızın manzarası son buluyor...
Şimdi Dolunayda kaybolma vakti..

Fatmanur Ahmetbeyoğlu

Şarkılarımm


Get a playlist! Standalone player Get Ringtones